150 yıl geçmesine rağmen...
Küçük Kadınlar Hakkında Bilmediğiniz 5 Gerçek
GENEL

Louisa May Alcott’un klasikleşen romanı Küçük Kadınlar ‘ın yazılmasının üzerinden neredeyse 150 yıl geçmesine rağmen hala genç kadınları ve tüm okurları etkilemeye devam ediyor. İşte Küçük Kadınlar hakkında daha önce duymamış olabileceğiniz beş ilginç bilgi. 

1. Louisa May Alcott aslında Küçük Kadınlar ‘ı yazmak istememişti

Alcott, ürettiği en meşhur esere dönüşen Küçük Kadınlar ‘ı yazmaya 1868 Mayıs ayında başladı. Roberts Brothers Publishing’den editörü Thomas Niles, Alcott’a kızlar için bir kitap yazmakla ilgilenip ilgilenmeyeceğini sorduğu sıralarda, Alcott edebiyat ve ucuz roman türünde kitaplar yazıyordu.

Ancak Alcott bu fikir karşısında çok hevesli değildi. O dönem Alcott, A. M. Barnard takma adıyla tutuklu ve heyecanlı öyküler yazmakla meşguldü. Buna karşılık Niles, Alcott’un babası Bronson Alcott’a gitti ve ona bir sözleşme önerdi. Louisa Mat Alcott, şayet Niles’ın istediği gibi kızlar için bir kitap yazarsa, babası da kendi kitabını yayımlama imkanına sahip olacaktı. Alcott Küçük Kadınlar ‘ı yazmayı işte böyle kabul etti.

 

2. Küçük Kadınlar 10 haftada yazıldı

Alcott 35 yaşında günlüğüne, her ne kadar kitap üzerine çalışıyor olsa da “bu tarz bir olaydan hoşlanmadığını”, zira “kızlardan ne fazla hoşlandığını, ne de çok kız tanıdığını” yazmıştı. “Kız kardeşlerim hariç; ama bizim tuhaf oyunlarımız ve deneyimlerimizin ilginç bulunacağından şüphem var.”

Ama oldukça ilginç bulundular. Alcott’un öyküye kattığı romantik öğeler ve gerçekçi stili kitaba hızlı bir başarı sağladı. Ekim 1868’de yayımlanan roman ve arkasından gelen devam kitapları halen dünyanın her yerinde baskı yapıyor.

 

3. Küçük Kadınlar ‘ın çoğu otobiyografikti

Alcott öyküyü ve romandaki detayları yaratırken, kız kardeşlerinin hayatından ve çocukluk hatıralarından ilham aldı. Kendisi, Victoria döneminin baskılarından kurtulmaya çalışan ve “cüret isteyen şeyler” yapmak isteyen cesur kız Jo’ydu.

 

4. Alcott Jo’nun Laurie ile evlenmesini istememişti

Belki kitabı okuyanlar bu çiftin birbirleri için yaratılmış olduğunu düşünebilirler. Ancak sağlam bir feminist olan ve hayatı boyunca hiç evlenmeyen Alcott, Jo’nun da bekar kalmasını istemişti.

Küçük Kadınlar iki bölüm halinde yayımlandı ve ikinci kitap yazılırken kitabın hayranları Jo ve Laurie’nin evlenmesi için feryat etmeye başlamıştı. Alcott ise günlüğüne şöyle yazmıştı:

“Kızlar küçük kadınların kiminle evleneceğini sormak için yazıyorlar bana, sanki bir kadının hayatının tek amacı ve nihayeti buymuş gibi. Jo’yu kimseyi memnun etmek için evlendirmeyeceğim.

 

5. Laurie muhtemelen Ladislas Wisniewski isimli Polonyalı bir müzisyenden ilham alınarak yazıldı

Laurie’nin kimden esinlenerek yazıldığına dair pek çok fikir var ancak biyografi yazarı Harriet Reisen’a göre bu karakter muhtemelen Ladislas Wisniewski’den ilham alınarak yaratıldı. Alcott onunla 1865’de Avrupa’dayken tanıştı ve flörtleşmeye başladılar. Alcott ona “Laddie” ismini taktı.

Birlikte Paris’te iki hafta geçirdikten sonra ayrıldılar. Alcott daha sonra günlüğünde bu romantik döneme dair yazdıklarının üstünü çizdi ve sayfanın kenarına şu kelimeyi karaladı: “Olamazdı.”

Kaynak: Independent

Diğer Genel İçerikleri